İyi geceler.
Herkesin kendine karşı kırgınlıkları, daralmaları vardır. Bir de buradan çıkış yolları.
Kendimi daraltmalardan kolaylıkla çıkamıyorum. Birinden kaçsam diğerine tutuluyorum. Nasıl geçecek, nerden çıkacağım, kayboluyorum. Ne yapayım; dünyaya mi kusayım öfkemi? Mutsuzluğa, uykusuzluğa, yorgunluğa mı kusayım tüm hiddetimi, asabiyetimi? Yerini bulamayan, olması gerektiği yere çıkamayan veya olduğu yere inemeyen o insanları tek tek bulup yer mi tarif edeyim? Hadsizliğin, cüretkarlığın, tamah edemeyen zihinlerin ve vücutların, doyumsuzluğun, kırıcılığın...ve daha birçok bed duygunun ağırlığını omzumdan nasıl atacağım? Evet biliyorum, hiçbirinin yükümlüsü ben değilim ama sevdiklerimin canı bunlarla yanıyor. Sevdiklerimize zaafımız yüzyıllardır var. Bir de hiç tanımadığımız insanlara, doğaya, evrene karşı yapılanlar var. Nasıl engellenecek tüm bu karmaşa, kalabalık? Duyguları köreltip tüm bu savaşlara, saldırılara, salgınlara, şiddete, şerefsizliğe bir odun da ben mi yakayım? Tüm bu sayılan/sayılamayan karmaşanın, kalabalığın içerisinde kendimi nasıl bulacağım, daha doğrusu, kaybetmeyeceğim?
En iyisi, o çılgın "kalabalıklar" arasında yalnızlığa bir dem de ben vurayım. Altı üstü bir dem, bir şey olacaksa uykumdam olurum :)
Saygılarımla.