28 Ara 2022

Zaman

Göğsümün içinde tarifi çok zor olan bir hüzün var. Bu hüzün; piyano sesine ağlayacak, keman ile tüm acıları gerilecek, bağlama ile yaşanılan ve yaşanılamayan geçmişe yeni bi kitap kapağı açacak. 

Bırakılan şeyleri, bir zaman sonra aynı yerde bulmak gibi ütopik bir dünyam yok. Bazı anlardan gidilmiş, bazı anlardan geçilmiş ve bazı anların durağında bekleniyor. Benim dünyamda, zaman başka bi tasvirdedir. Öyle bi tasvir ki erken veya geç gelen değil, en olması gereken anda olanlardır. Tüm inancım, her şeyin vaktiyle gerçekleşeninedir.  Korkular olabilir, yalnız kalmak acıtabilir, karanlıkta ışık aranabilir ve kötü olanın içinde sıkışıp kalabilirsin. Sevgiye inanmak, güvene inanmak, huzura inanmak ve tüm bunlara inanırken içinde var olan çocuğa sarılıp ona inanmak. Bu çok başka bi dünya çünkü öyle bi an geliyor ki bu çocuğu, senden başka gören ve seven de olabiliyor. Bu hüznün verdiği ağırlığı kaldırabilen de galiba o sarılan ruh ve yolundaki anlara eşlik eden kişidir. 


9 Ara 2022

Karmaşık

Kayıpların derin sızısındayım. İçimde çok garip bir his var;  tedirginlik, şaşkınlık, hüzün veren, yaralayacak gibi hissettiren bir duygu. Kabul edersem; hareketli, heyecanlı, mutluluğu ve huzuru dibine kadar tadacağım bir olay olacak ancak yeni başlayacak, yine bitecek. Hayallerim ve gerçeklerim bir aradayken terazi dengesizliği yaşayacak. Dengemi nasıl kuracağımı bilmiyorum. Hayata nasıl bakmam gerekiyor bilmiyorum. Enerjimi neye sarf etmem gerekiyor bilmiyorum. Bu bilinmezlikler içerisinde oradan oraya savruluyorum. Neticede her şey çözüme ulaşıyor ve bir şekilde yeni yolumu buluyorum fakat bu süreçte ben bitiyorum. Kayıplar arttıkça heves tükeniyor. 

3 Ara 2022

Burdayım

"... Şartlar ne olursa olsun burdayım. Yanındayım. Hayat seni incittiğinde saçlarını okşamak için, mutlu olduğunda sevincini paylaşmak için, yürüdüğün yollarda takıldığın her taşı kaldırmak için, sana sarılıp seninle mutsuzluğa katlanmak için burdayım. 

Hep mutlu olamayız, sana yalan söyleyemem. Hiç mağlup olmayacağız da demiyorum, yenilsek de beraber yenileceğiz. Her zaman yetemeyeceğim sana ama sırtını korkusuzca yaslayabileceğin bir dağ olacağım. 

Ben burdayım, korkma. "


30 Kas 2022

Mutlu

Kendini ararken yorulur mu insan, yoruluyormuş. Buldukları bu yola değiyor mu, belki. Kaybettiğini düşünüyor, halbuki nice benlikler tanıyor. Öğreniyor, alışıyor, yaşama değer olanı bulmak gayretine düşüyor. Kendine vakit ayırıyor, kendini dinliyor, kendisi ile başbaşa kalmayı öğreniyor.
Zor mu derseniz... evet zor. Yoluna güzellikler katanlar var mı... evet var. Mutlu mu... Çokça.

Bu cümleleri aralıklarla yazıyorum. Yazmaya başladığım esnada çok mutluydum. Tabi unuttuğum bir gerçek var ki mutluluk her zaman yaşanmıyor. Bir ileri, beş geri yaşıyoruz bu dünyada.

Öyle yoruldum ki kendime bile gelemiyorum. 

7 Kas 2022

Af

Bugün, hayatımda "düzeldi" dediğim şeylerin terkedilen harabeler olduğunu gördüm. Tüm önsezilerimin doğru olup bu doğruluğun zarar verdiğini gördüm. Yaşarken farkında olmadığım gerçeklerin birer birer karşıma geçtiğini gördüm. Güçlülük imgesiyle boyadığım duvarların aslında rutubetli olduğunu gördüm. Her yanım acıyor, her tarafım dökülüyor, her yerim nem almış. Çok büyük bir güçlülük maskesi kullanmışım. Çok fazla gülümseyip çok mutlu görünmüşüm. Ne çok dağılmışım da bunu gizlemişim. Fiziksel ve mental sağlığım yerle bir olmuş. Kimsenin bundan haberi yok, dağılmaya sebep olanlar da konudan bi'haber. Bir başkasının duyguları yaşayışını baskın veya silik değerlendiriyor değilim, hayata bakışlarını sorgulamıyorum, "ben yas tutarken sen nasıl gülebilirsin?" demiyorum. Sadece biraz nezaket bekliyorum, bu beklenti de bir hata üstelik... 

Herkes ve her şey affedilebilir fakat kendime çok haksızlık etmişim. Ediyorum. Bir gün haksızlığımı kabullenip yeniden kalkacağım. Aynada gördüğüm kendimin yansımasız mutluluğunu göreceğim. Buna inanıyorum. 


2 Kas 2022

Vefa

Vefanın hüzünlü kent sakinlerindenim. İnce düşüncelerin çıkmaz sokaklarında dolaşıyorum. Derdim de, dermanım da yüreğimde. Bana bu satırları yazdıran; geçmişin bugüne kara bulut olacağının düşünülmesidir. Halbuki geçmiş de şuan da çok net çizgilerle belirlendi. Mutluluklar, jestler, yanılsamalar, umarsızlıklar, sevinçler...hepsini en derin duygularla yaşıyorum. Acı var, saygı var, yolların birleştiği ve ayrıldığı yerler var, en önemlisi değer var. Ne büyük (k)ayıp birçoğunun bundan uzak olması...

Vefa, ince kalplerin yangını oluyor. 

27 Eki 2022

Sen Gelsen

Şimdi açsam pencereyi beklesem
Sen gelsen
Olmaz ya hani geliversen
Hiçbir şey sormasan
Hiçbir şey söylemesen
Sussam
Sussan
Sussak.
Susuşların anlattığını dinlesek
Sırt sırta otursak
Katılasıya ağlasak
Sormasak birbirimize sebebini
Sarılsam
Sarılsan
Sarılsak
Ve yine hiçbir şey konuşmasak
Ama anlasak
Ne vardı sahi
Olmaz ya
Hayal ya
Hani diyorum olsa ne vardı.”

Cemal Süreyya 

16 Ağu 2022

Kapalı Bir Kutu

"İnsan ne ile yaşar?" diyerek başlıyor Tolstoy. Başlangıçta, vereceğimiz cevaplar ile Maslow hiyerarşisinden daha fazlası olmayacak. Temel ihtiyaçlar, güvenlik, ait olma, saygınlık ve kendini gerçekleştirmek. Bir noktasında eklemek istediğim, kişinin kendisine ait olan bir alan olduğudur. Kişinin konfor alanı diyebilir miyiz, emin değilim çünkü bu alandan daha fazlası var burada. Özsaygı, özgüven, özsevgi, özkaygı, özgelişim...özün bulunduğu her noktayı içeriyor. Bunlara ek olarak aslında bu belirgin bir yer değildir, gizlidir. Çözmek isteyen, uğraş veren, merak edenin ulaştığı bi yerdir. Aslında sosyal seçici (ambivert) olmaktır. 

Bazı insanlar duygularını belli etmezler, içine kapanık oldukları düşünülür. Derin bi bakışlarının olduğu, aslında çok duygusal diyebilecekken hissiz oldukları, hayalperest olmaları ve hatta empati duygularının bile olmadığı düşünülür. İçlerine ağlıyorlar, içlerine atıyorlar, zorlar, her zaman mutluluk maskesi takıyorlar, konu duygulara gelince hep kaçıp saklanıyorlar. En derin duygulara. en derin üzüntülere, en uzun senaryolara ve en çok satan kitaplara bu insanlar sahiptir. Bu insanlar kapalı bir kutudur ve maharet onları açan anahtar olmaktır.  Hep ilgi odağında kalıp, bebek olmak değil bahsim, bu kişileri anlamaya çalışmaktır. Şunu da belirteyim, değer noktasında çiçek gibi açılırlar ama kırıldıklarında daha fazla içe dönüp sertleşir kabukları. Belki de kendilerine bile zarar noktasına getirirler. Acımazlar. Üzülseler de geriye dönüp bakmazlar. Özetle, bu kişiler ile karşılaşıp heveslerini kırmışsanız tüm insanlığa geçmiş olsun. 

Kadın